Kayıtlar

Kargalar Ve Denizciler

  Kargalar Ve Denizciler;          İstanbul, Yenikapı demir sahası. Karaköy’ün güzel manzarası ve sakin bir gün batımı. Bir yakıt barcı, gemilere yakıt vermekle meşgul bir gemicik. Belki bir sefer talimatı bekliyor belki de İstanbul Boğaz sırası. Bu gemicik kim bilir ne fırtınalar atlattı. Ne havalara ne denizlere girdi çıktı. Her köşe bir hatıra, her köşe bir anı canlandırıyor gözümde. Mürettebat yaşlı denizcilerden oluşuyor. Tabiri caizse “eski kulağı kesikler”. Uzaklardan bıkmış ve artık ailesine zaman ayırmak isteyen eski denizciler. Bakmayın eski dediğime her birinin tecrübesi kırk adama taş çıkartır.   Tayfa yorgun. Herkes bir köşeye çekilmiş. Kimisi denizi seyre durmuş, kimisi kamarasında istirahatte. Köprüüstünde, bu eşsiz İstanbul manzarasından gözlerimi ayıramazken sesler duyuyorum. Kıç taraftan geliyor. - Şakir gel, gel oğlum, gel… Şaşırıyorum. Bizim gemide Şakir diye biri yok diye düşünürken merakla kaportayı açıp...

Brain Rot

                Bugün, “Oxford Üniversitesi, yılın kelimesini brain rot olarak belirledi.”   Yazılı bir haber okudum. Şaşırdım, nedir bu “brain rot” diye bir bakayım dedim ve fark ettim ki haberin devamında bu kelimeleri zaten açıklıyordu. “Genellikle bir kişinin zihinsel veya entelektüel kapasitesinin azalmasını ifade eden bir deyimdir.”   Haberin devamında şöyle eklemiş: “Sürekli sosyal medya, TV dizileri, video oyunları veya benzeri içeriklere maruz kalmanın zihinsel tembelliğe yol açtığı durumları ifade eder. Uzun süre stresli, anlamsız veya tekrar eden bir işi yapmanın, yaratıcılığı ve zihinsel keskinliği kaybettirdiği hissini ve gerçek dışı, yüzeysel veya anlamsız bilgilerle sürekli karşılaşmanın bir kişinin derinlemesine düşünme kapasitesine zarar verdiğini belirtir.” Son yıllarda devamlı gündemimde olan ve uzun uzadıya dinleyip, anlattığım bir konuyu, iki kelimede sıkıştığını görünce de yüzümdeki ist...

Haklının Acelesi Yok

          Toplumda bir sıkıntı var. Ben buna buhran demeyi tercih ediyorum. Halihazır mevcut ideolojiler, düşünceler ve fikirler,  öteki tarafta da pek halihazır olmayan insanlar. Pek öteki tarafta denemez aslında bugünlerde bunlar birleşmiş bir vizyon çiziyor. Bir insan mı tanıyacaksın yoksa tanımak mı istiyorsun? -Abi sen son seçimde kime verdin oyunu? - X partisi kardeşim, biz ondan başkasına vermeyiz, - Abi nasıl ya? Hiç öyle birine de benzemiyorsun. Ne oldu şimdi? Tanıdığın adam bir anda değişti mi? Kayboldu mu? Yoksa şapkadan tavşan mı çıktı? Mevzubahis siyaset de değil aslında, öyle olsa kim inanırdı? Büyükbabamın her zaman söylediği bir laf vardır: “ Sarhoşun mektubu okunmaz”   diye, siyasetçinin ağzından çıkan lafa güvenilir mi? Neyse ki bu konuda da üzerimize adam bulamayız. Keşke durum burada kalsaydı ancak bir bataklıktaymışız onu da daha dibe batınca anlamış oldum. Düşüncelerimizi dahi açıklamaktan çekinir durumdayız desem birç...