Kargalar Ve Denizciler
Kargalar Ve Denizciler; İstanbul, Yenikapı demir sahası. Karaköy’ün güzel manzarası ve sakin bir gün batımı. Bir yakıt barcı, gemilere yakıt vermekle meşgul bir gemicik. Belki bir sefer talimatı bekliyor belki de İstanbul Boğaz sırası. Bu gemicik kim bilir ne fırtınalar atlattı. Ne havalara ne denizlere girdi çıktı. Her köşe bir hatıra, her köşe bir anı canlandırıyor gözümde. Mürettebat yaşlı denizcilerden oluşuyor. Tabiri caizse “eski kulağı kesikler”. Uzaklardan bıkmış ve artık ailesine zaman ayırmak isteyen eski denizciler. Bakmayın eski dediğime her birinin tecrübesi kırk adama taş çıkartır. Tayfa yorgun. Herkes bir köşeye çekilmiş. Kimisi denizi seyre durmuş, kimisi kamarasında istirahatte. Köprüüstünde, bu eşsiz İstanbul manzarasından gözlerimi ayıramazken sesler duyuyorum. Kıç taraftan geliyor. - Şakir gel, gel oğlum, gel… Şaşırıyorum. Bizim gemide Şakir diye biri yok diye düşünürken merakla kaportayı açıp...